İstanbul Sanayi Odası (İSO) verilerine göre, Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Ocak ayında 51,2 ile yükselişini sürdürdü. Bu, ihracat ikliminde 13 aydır devam eden bir iyileşmeyi gösteriyor. Endeksin 50'nin üzerinde olması olumlu bir gelişme olarak yorumlanırken, bu artışın Ağustos 2024'ten bu yana en belirgin seviyede olduğu belirtildi. Ancak, iyileşmenin ılımlı olduğu da vurgulanmalıdır.

Avrupa'da Karışık Sinyal

Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Almanya'da üretim 7 aylık düşüşün ardından Ocak ayında durağanlık gösterdi. Birleşik Krallık ve ABD'de ise ekonomik aktivite, 2024 sonuna göre yavaşlasa da pozitif büyüme kaydetti. İspanya ve Rusya ise Türkiye'nin en büyük 10 ihracat pazarı arasında Ocak ayında güçlü üretim artışı gösteren ülkeler oldu. Ancak, İtalya, Fransa, Hollanda ve Romanya'da üretim daralması yaşandı. Özellikle Romanya'daki düşüş, son 19 ayın en yüksek oranında gerçekleşti. Bu durum, Avrupa'daki bazı önemli pazarlardaki zayıflık belirtilerinin genel ihracat görünümünü olumsuz etkilediğini gösteriyor. Bu nedenle, Avrupa pazarındaki belirsizliğin ticaret hacmini etkileme potansiyeli göz ardı edilmemelidir.

Orta Doğu'da Güçlü Büyüme

Orta Doğu bölgesi, en yüksek büyüme oranlarını kaydeden bölge olmaya devam etti. Suudi Arabistan'da ekonomik genişleme son 1,5 yılın en yüksek hızına ulaşırken, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) petrol dışı ekonomik aktivite güçlü bir şekilde arttı. Hindistan ve Kuveyt'te de üretimde güçlü bir artış gözlemlendi. Bu ülkelerdeki istikrarlı büyüme, Türkiye'nin ihracat performansını olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Özellikle enerji sektörü ve altyapı projelerindeki yatırımlar, bu bölgelerdeki talebi desteklemektedir. Bu durum, Türkiye'nin sanayi sektörüne yeni fırsatlar sunmaktadır.

Güney Afrika'da Düşüş

Anket kapsamındaki ülkeler arasında ekonomik aktivitedeki en belirgin zayıflama Güney Afrika'da yaşandı. Bu düşüş, son 3,5 yılın en yüksek oranına ulaştı. Bu durumun, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin bir yansıması olduğu düşünülmektedir. Güney Afrika'daki düşüşün, Türkiye'nin ihracat stratejilerini yeniden değerlendirmesine neden olabileceği belirtilmelidir. Bölgesel çeşitlendirme ve risk yönetimi stratejileri bu bağlamda daha da önem kazanmaktadır. Bu gelişmeler, Türkiye'nin ekonomi politikalarında esneklik ve uyum sağlamayı gerektirecektir.

Sonuç

Türkiye'nin ihracat performansı, hem olumlu hem de olumsuz gelişmelerin etkisi altında. Avrupa'daki belirsizliklerin yanı sıra Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki güçlü büyüme, Türkiye'nin ihracat stratejilerini çeşitlendirerek ve global gelişmelere uyum sağlayarak bu durumu yönetmesini gerektirmektedir. Bu durum, sanayi sektörü için hem fırsatlar hem de riskler içermektedir.